Facebook

Twitter

Copyright 2018 AloraNet.
Tüm hakları saklıdır.

(212) 219 19 24

Facebook

Twitter

Search

Menu

 

Sermaye ve Üretim için Stratejik İşbirlikleri

Sermaye ve Üretim için Stratejik İşbirlikleri

Stratejik İşbirlikleri

Kuruluşlar arası tüm stratejik işbirliklerinin temelinde; işletme kapasitelerinin ve yeteneklerinin genişletilmesi yatmaktadır. Amaçlanan; karşıklı işbirliği ile her iki kuruluş için de verimliliklerinin, pazar paylarının ve karlılıkların arttırılmasıdır.

Günümüzde stratejik işbirliklerinin genellikle yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve pazarlanmasındaki maliyetlerin paylaşımı veya ürün dağıtım kanallarından yararlanılması amaçlarına dayandığını gözlemekteyiz.

Her bir stratejik işbirliğinde taraflardan biri daha etkin bir rol ve pozisyon almaktadır. Ana konumda yer alan bu etkin taraf genellikle işbirliği ile hedeflenen amaçları gerçekleştirmeye yönelik kapital birikimine, müşteri portföyüne, üretim ve dağıtım kanallarına veya müşteri destek gücüne sahiptir. Bu tür stratejik işbirlikleriyle yeni ürün ve bilgi ve teknoloji sahalarına açılmak istemektedir. Böyle bir işbirliğinde genellikle kontrolü elinde tutmak ve pazardaki gücünü ve karlılığını arttırmak içgüdüleriyle hareket edecektir.

Stratejik işbirliğinin diğer ortak tarafı genellikle işbirliği yapılacak alanda ileri bir bilgiye, deneyime, teknolojiye ve pazar yeteneklerine sahiptir ve girişimci örgüt kültürü nedeniyle bu tür işbirliklerine açıktır. Böyle bir işbirliği ile özellikle araştırma ve geliştirme çalışmalarına ek mali kaynaklar sağlamak, üretim ve dağıtım olanaklarını arttırmak istemektedir. İşbirliği süresince özellikle sahip olduğu bilgi birikimini, teknolojisini ve bu teknoloji üzerindeki hak ve çıkar sahipliğini ve kurumsal bağımsızlığını koruma iradesiyle hareket edecektir.

Ticari alanlarda stratejik işbirlikleri; pazarlama faaliyetlerinde işbirliği yapmak, araştırma ve geliştirme çalışmalarını birlikte bütçelemek ve yürütmek, karşılıklı know- how ve lisanslar vermek, birbirlerini üretim birimlerinden yararlandırmak, değişik ancak birbirini tamamlar nitelikteki ürünleri birarada pazara sunmak, ortaklıklar tesis etmek, gereken işletme sermayesini sağlamak, şirketler arası birleşmeye, evliliklere gitmek veya kurulacak yeni bir şirket çatısı altında bütünleşmek benzeri değişik formlarla karşımıza çıkmaktadır.

Doğru hedeflenmiş ve planlanmış stratejik işbirlikleri doğru uygumalarla daha üretken sahalarda hareket edilmesini, daha çok bilgi ve teknoloji paylaşımını, dolayısıyla daha çok üretim ve verimliliği aşılamış olacaktır. Her iki tarafın da böyle bir işbirliği için hedefledikleri yararların her şeyden önce dengeli olması gerekmektedir. Stratejik işbirliklerinde başarıyı yakalamak için tarafların iş ortaklığı ruhunu benimsemeleri, karşılıklı faydalarını gözetmeleri gerekir. Gözetilmesi gereken diğer önemli başarı kriteri ise; bu stratejik işbirliği ile müşterilere ne oranda bir fayda sağlanacağı olmalıdır. Nihayetinde müşterilere ek bir değer sunmayan işbirliklerinden bir netice alınmayacak, kurumları yaşatan müşterileri olduğu için, bu tür değer sunmayan işbirlikleri doğal olarak kısa süre içinde içinde geriye tepecektir. Ayrıca hukuki çerçeve açısından, ilgili yasal düzenlemelere ve rekabet kurallarına uyum faktörü ve gerekleri de mutlaka bu tür işbirliklerine girişilmeden önce uzmanlar eliyle araştırılmalı ve sağlanmalıdır.

Uygulama tarafında, tarafların bu işbirliklerinden ve birleşmelerden fayda sağlamak suretiyle başarıyla çıkılabilmeleri için; yine işbirliğine girişilmeden önceki görüşmeleri ve analizleri, örgütleri içerisindeki tüm birim ve katmanları içine alan entegrasyon takımları kurarak yürütmeleri son derece önemlidir.

Pazarlama ve satış operasyonları; finans, hukuk, üretim, dağıtım, araştırma ve geliştirme, insan kaynakları benzeri ilgili birimlerin tümü bu entegrasyon takımı çalışmaları içerisinde aktif olarak yer almalı ve maliyet ve fayda/risk analizleri detaylara inilerek, karşılıklı ve açık biçimde, özenle yapılmalıdır. Her iki taraf birden, kendi faydası için karşı tarafın da bu işbirliğinden kazançlı çıkması gerektiğinin bilinciyle hareket etmeli ve bunu sağlamaya yönelmelidir. Aksi takdirde bir bacağı sakat olan masanın üzerinde tabak durmayacak, yere düşecek ve kırılacaktır.

Yine taraflar arasında işbirliği uygulamalarının hangi aşamalardan geçerek, ne şekilde uygulanacağı da karşılıklı olarak önceden görüşülmeli ve kararlaştırılmalıdır. Bu uygulamalar stratejik işbirliği boyunca da düzenli olarak gözden geçirilmeli, gerektiğinde revize edilebilmelidir. Bilhassa şirket birleşmelerinde iki vücut tek bir vücut haline gelene değin, karşılıklı olarak sürekli röntgen çekilmeli ve kaynaşma ne derece, nasıl oluşmakta, aktif biçimde gözlenmelidir.

Stratejik işbirliklerine yönelik tesis edilecek anlaşmaların ve uygulamaların taraflar arasındaki bu tür entegrasyon takımları analizleri ve uygulamaları gözden geçirme görüşmeleri ve süreçleri temellerine dayanması; başarının yakalanması, 1 + 1’den 3 elde edilebilmesi, iki elden ses getirilmesi için zorunludur.

Şirketlerimizin ve kurumlarımızın kendi iç kabuklarından, kısıtlarından ve sınırlarından sıyrılarak bu tür stratejik işbirliği olanaklarına hem yerel hem de global bazda duyarlı ve açık olmaları ve bu olanakları sürekli araştırmaları ve iyi organize edilmiş stratejik işbirliklerininin hayata geçirilmesi özellikle günümüzdeki küresel pazarlar ve rekabet koşulları gözönüne alındığında ulusal ekonomimizin gelişiminde itici bir güç oluşturacaktır. Bu yolla ihtiyacını duyduğumuz ve çağımız ekonomosinin temel yapıtaşları olan bilgi ve teknolojiye daha fazla ulaşım ve paylaşım olanağı elde edileceği aşikardır.

Aksi takdirde küresel pazarlarda stratejik işbirliklerini şimdiden oluşturmuş ve bu paylaşımlardan yola çıkarak gücünü halihazırda arttırmış bulunan rakip stratejik ortaklara nazaran iyice geç kalınacak ve rekabet gücümüz daha da zayıflayacaktır.

Erken kalkan yol alır. İleride; bu tür stratejik işbirliklerinden güç, bu güçlerinden epey mesafe almış sermayelere karşı daha fazla geride kalmadan yol almalıyız. Yoksa, artık sınır tanımayan ve güçlenen küresel sermayenin ancak yan sanayii, taşeronu rolünden ileriye gidemeyeceğiz.

Bugün bu stratejik işbirliklerine hem yerel hem de global bazda ortaklıklar çapında önem vermiş ve doğru uygulamaları hayata geçirmiş şirketlerin ve kurumların öne çıktıklarını hepimiz görmekteyiz. Birlikten güç doğmaktadır. Toplumsal genlerimizde var: İmece! Kürenin dönüşüne dalıp, seyirci kalmamalıyız. “Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım” devri geçti, yerli malı haftaları artık kutlanmıyor; oyunu kuralına göre oynamalı; birlikte üretmeli, birlikte pazarlamalı, birlikte satmalıyız!

Adnan B. Erdoğmuş Haziran, 2008