Facebook

Twitter

Copyright 2018 AloraNet.
Tüm hakları saklıdır.

(212) 219 19 24

Facebook

Twitter

Search

Menu

 

ortak Tag

Elektronik Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi

I. KANUNİ DAYANAK 05.06.2003 yürürlük tarihli Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu kapsamında yabancı yatırımcıların haklarının korunması ile yatırım ve yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara uyulmasına, doğrudan yabancı yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir[1]. Burada özellikle uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe; yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapılmasının serbest olması ve yabancı yatırımcının da yerli yatırımcı ile eşit muameleye tabi tutulması ile yabancı yatırımların artırılmasının amaçlandığı söylenebilir[2]. Bu kapsamda yabancı yatırımcı, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapan, yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler ile yurt dışında...

Continue reading

Temel Arabuluculuk Modelleri

Bilindiği üzere, arabuluculuk, tarafsız üçüncü kişinin yardım ettiği bir çeşit kolaylaştırılmış müzakeredir. Arabuluculuğun temel ilkeleri, devlet yargısına alternatif olması, tarafsız üçüncü kişinin mevcudiyeti, bağlayıcı bir karar verilememesi, gönüllük, geleceğe odaklılık, yetkinin taraflardan alınması ve kural olarak gizli olmasıdır. Klasik bir arabuluculukta, arabuluculuk süreci üç bölümde incelenebilir: 1. İlki, anlatma ve dinlemenin gerçekleştiği açılış oturumudur. 2. Diğeri, müzakereleri kolaylaştırmak veya ortak oturumlarda elde edilmesi mümkün olmayan bilgilere erişmek için kullanılan özel oturumlardır. Özel oturumlar, müzakerelerin daha sağlıklı ilerlemesi için, açılış oturumunu takip eden aşamada, diğer tarafın bilinçli olarak hariç bırakıldığı görüşmelerdir. 3. Üçüncü asama, bütün tarafların yer aldığı, pazarlıkların ve anlaşmanın hazırlandığı ortak oturumlardır. Başarılı bir...

Continue reading

Limited Şirketlerde Haklı Sebeple Sona Erme

Yasal olarak limited şirketler aşağıdaki hallerde sona erer: 1. Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi 2. Genel kurul kararı 3. İflasın açılması 4. Haklı sebeple herhangi bir ortağın veya şirket alacaklılarının şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden talep etmesi 5. Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. Şirketin Genel Kurulunun şirketin sona ermesine karar verebilmesi, devredilemez görev ve yetkilerinin arasında olup bu karar yasanın “önemli karar” olarak kabul etmesi nedeniyle temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde tasfiye kararı alınabilecektir. Şirketin mevcut ortaklık yapısı göz önüne alındığında, bu tüm ortakların genel...

Continue reading

Pay Sahibinin İş Sözleşmesi ile Ortak Olduğu Şirkette Çalışması

İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir. 4857 sayılı İş Kanunun 2. maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır ve yasal olarak bu işçi ve işveren sıfatlarının aynı kişide birleşemeyeceği kabul edilmektedir. Bu çalışmanın konusu, sermaye şirketlerinde özellikle anonim ve limited şirketlerde pay sahiplerinin bir iş sözleşmesi ile ortağı olduğu şirkette çalışması durumunda işçi ve işveren sıfatının birleşmesi hukuki müessesesinin incelenmesidir. 1. Bağımlılık İlişkisi İşçi...

Continue reading

Anonim Şirket ve Limited Şirketlerde Ortaklar ve Yöneticiler Açısından Rekabet Yasağı

Hukuki Anlamda Rekabet: 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun (“RKHK”) 3. Maddesi uyarınca rekabet, “mal ve hizmet piyasalarındaki teşebbüsler arasında özgürce ekonomik kararlar verilebilmesini sağlayan yarış” olarak tanımlanır. Kişilerin ve toplumun gelişmesi açısından gerekli olan rekabet, dürüstlük kuralı ve ahlak kurallarına uygun olduğu ölçüde kişi ve toplumun refah düzeyinin yükselmesini sağlar[1]. Piyasalarda rekabetçi düzenin oluşturulması ve bu düzenin devam etmesi amacı ile rekabetin dürüstlük kuralı ve ahlak kurallarına uygun çerçeve içinde kalmasının sağlanması için rekabetin hukuki anlamda çerçevesinin çizilmesi ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın konusu, Türk yasal mevzuatında sermaye şirketlerinden anonim şirket ortakları ve yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket ortak ve...

Continue reading