Facebook

Twitter

Copyright 2018 AloraNet.
Tüm hakları saklıdır.

(212) 219 19 24

Facebook

Twitter

Search

Menu

 

Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Ürün Sorumluluğu

Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Ürün Sorumluluğu

Sorumluluk hukukunun hem sözleşme sorumluluğunu hem de sözleşme dışı sorumluluk hallerini kapsar. En basit haliyle, sözleşme sorumluluğu sözleşmeden doğan borcun sözleşmeye uygun olarak ifa edilmesini gerektirirken; sözleşme dışı sorumluluk ise zararın doğmasına bağlı olarak zarar verenin sorumlu tutulduğu bir sorumluluk halidir[1]. Ürün sorumluluğu da öncelikle ürünün sözleşmeye uygun olarak -teknik özellikleri dahil sözleşmeye uygun teslimi- ile bilhassa ürün olmasından kaynaklanan üreticisine yüklediği ayıptan sorumluluk kapsamına sözleşme dışı sorumluluğun kapsamına girmektedir. Fakat taraflar arasında sözleşme olup olmadığına bakılmaksızın ürün sorumluluğunun bilimsel alanda başlı başına sözleşme dışı sorumluluk kapsamında değerlendirildiğini de belirtmek gerekir[2].

Türk Borçlar Kanunu (TBK) haksız fiil hükümlerine yansıyan haliyle kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür[3]. Kural olarak zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındaysa da[4] istisnai hallerde sebep sorumluluğu da denilen kusursuz sorumluluk hallerinde zarar verenin sorumluluk alanındaki bir işletmenin organizasyonu ve/veya işletmesi ya da ürünü kapsamında üstlendiği kusurundan bağımsız hukuki sorumluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda kusursuz sorumluluk halleri kusur sorumluluğu ilkesinin önemli ölçüde zayıflatmakta mümkün olduğunca zararın, kusuru bulunmasa da bir başkasına aktarılmasının sağlamaktadır[5].

Açıklamalarımızdan da görüleceği üzere genel kanun TBK, ürün sorumluluğu adı altında herhangi bir özelleşmiş sorumluluk hükmüne yer vermemektedir. Bu nedenle uluslararası satış sözleşmelerine konu olan ürünlerden kaynaklanan üreticinin ve/veya satıcının ürün sorumluluğu ile bu ürünler ile oluşturulan ürünlerle ilgili nihai üreticilerin sorumluluğu genel hükümler, Avrupa Birliği Kusurlu Ürün Sorumluluğu Yönergesi (AB Yönergesi) ve Genel Ürün Güvenliği Direktifi (AB Direktifi) ile bunun Türk hukukundaki karşılığı olan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Burada özellikle belirtmek gerekir ki, işbu yazı ürünlerden kaynaklanan ürün sorumluluğunu geniş çerçevede ele almakta olup garanti belgesi, satış sonrası hizmetler, tanıtma ve kullanma kılavuzu kapsamında yükümlenilen hususlardan tamamen bağımsız olarak ürün sorumluluğunu değerlendirmektedir.

♦ Genel Hükümler: Yukarıda da belirtildiği üzere genel anlamıyla ürün sorumluluğu sözleşme dışı sorumluluk olarak kabul edilse de bilimsel alanda organizasyon sorumluluğu mu tehlike sorumluluğu mu olduğu tartışmalıdır[6]. Tartışmalara takılmadan tanımlamak gerekirse ürün sorumluluğu hatalı ürünün neden olduğu zararlardan dolayı üreticiden tazminat isteme hakkını kapsayan bir kusursuz sorumluluk türüdür[7].

Her ne kadar Yargıtay eski kararlarında üreticinin sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olarak nitelendirilse de TKHK ile güncel Yargıtay uygulaması ürün sorumluluğunu kusursuz sorumluluk kapsamında değerlendirmektedir.

Ürün sorumluluğunda, hatalı ürünün bir zarara neden olması söz konusu zararın ölüm ve/veya yaralanmaya ve/veya hatalı ürün dışında herhangi bir mala gelen zarar olması gerekir. Zarar gören ancak hatalı ürün sebebiyle sorumluluk doğduğunda yani hatalı ürünler nedeniyle ölen ve/veya yaralanan ve/veya kullanımdaki diğer malları zarara uğrayan kimsenin üreticiden yani piyasaya sürülmüş ürünleri veya bu ürünlerin hammaddelerini veya ara ürünlerini üreten ile ürün üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak kendisini ürünün üreticisi olarak tanıtan veya ithal eden kişiden zararının tazminini isteyebileceğidir.

♦ TKHK: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal ve hizmetleri ya da bu mal ve hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunan üreticinin ayıplı mal nedeniyle oluşan zararlardan sorumluluğunu geniş bir çerçevede ele alarak nihai bir ürünün sebep olduğu zarara, ham maddesi yahut ara ürünü (bir parçası) yol açmış ise o parçanın veya ham maddesinin imalatçısını üretici sayarak üreticiyle ile aynı sorumluluğu yüklemiştir[8]. Bu kapsamda nihai tüketiciye sunulan ürün açısından satıcı, bayi, acente, imalatçı/üretici, ithalatçı ve hatta kredi veren müteselsilen sorumlu tutulmaktadır[9].Burada tartışma yaşanan husus zarar nedeniyle yalnızca üreticinin sorumlu tutulmuş olmasıdır[10].

♦ AB Topluluk Hukuku: Üretici, ürünü kendi başına tasarladığı, ürettiği, paketlediği ve etiketlediği durumlar ile bu işlemlerin bazılarını veya tamamını bir başka imalatçıya(taşeron) yaptırdığı durumlarda değişmemek üzere topluluk pazarına kendi adına piyasaya sürmek amacıyla bir ürünün tasarım ve üretiminin ilgili direktif veya direktiflerde belirtilen temel gereklere uygun olduğunu ve ürünün uygunluk değerlendirmesi prosedüründen geçtiğini garanti edendir[11]. Burada özellikle belirtmek gerekir ki bir ürünün tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri ürünün emniyet özelliklerini etkileyebilecek olan diğer kişiler, emniyet özelliklerini etkiledikleri ölçüde sorumluluk bakımından üretici olarak kabul edilmektedir[12].

AB Direktifi kapsamında, AB herhangi bir yerinde piyasaya sürümü yapılan ayıplı ürünün neden olduğu zararlardan üreticilerin zarardan, kusuru aranmaksızın ayıplı/güvensiz ürünün üreticisi sorumlu olduğunu belirtmek gerekir. Direktif daha ilk maddesinde üreticinin, ürünündeki bir hatanın neden olduğu zarardan dolayı sorumlu olduğunu belirterek ortaya çıkan zararlardan üreticinin sorumluluğunda kusur şartının aranmamasının adalete uygun bir çözüm tarzı olduğunu ortaya koymuştur. Yani hatalı üretilen bir ürünün, üreticisinin olası güvenlik risklerinden kusursuz sorumluluğu olduğu hüküm altına alınmıştır. Burada her ne kadar kusuru ispat zorunluluğu olmasa da genel sorumluluk hukuku ilkeleri kapsamında ürünün üretim hatası ile zarar arasındaki uygun illiyet bağının ispatlanması gerekecektir.

Daha da önemlisi AB Topluluk Hukuku kapsamında; zarar gören kimsenin, mutlaka tüketici olması gerekmediği gibi ürün sorumluluğu kapsamında zarar görenin herkes üreticinin sorumluluğuna başvurabileceğidir.

Kurtuluş kanıtı açısından hem genel hükümler hem TKHK hem de AB Topluluk Hukuku kapsamında üreticinin ilgili düzenlemelerdeki birtakım sorumsuzluk hallerini öne sürerek sorumluluktan kurtulma imkanı bulunmaktadır. Bu kapsamda üreticinin;

√ Ürünü piyasaya kendisinin sürmediğini
√ Ürünün piyasaya sürüldüğünde kusurlu olmadığını (kusurun sonradan oluşması ve özellikle zararın kullanıcı hatasından kaynaklanması)
√ Ürünün satılmak amacıyla üretilmediğini
√ Ürünün güvenli olmama halinin üretim sırasında esas alınan ve yetkili kuruluşça yürürlüğe konmuş bulunan zorunlu düzenlemelere uygunluktan kaynaklandığını
√ Ürünün piyasaya sürüldüğü esnadaki bilimsel ve teknik bilgi durumunun kusuru/riski anlamaya yetecek derecede bulunmadığını
√ Organizasyon sorumluluğu kapsamında çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ve/veya işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu kanıtlaması halinde ürün sorumluluğundan kısmen veya tamamen kurtulması mümkündür.

Ayrıca nihai ürünün tasarımı ya da bu nihai ürün üreticisinin talimatı sebebiyle, bütünü oluşturan parçalardan birinin üreticisinin o malın ayıbından sorumlu olmayacağını da belirtmek gerekir[13].


KAYNAKLAR

[1] Haluk Tandoğan: Kusura Dayanmayan Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku, Turhan Kitapevi, Ankara 198., s. 35

[2] Çiğdem Kırca: Ürün Sorumluluğu, Ankara 2007, s.121

[3] Türk Borçlar Kanunu m. 49

[4] Türk Borçlar Kanunu m. 50

[5] Mustafa Ünlütepe: Organizasyon Sorumluluğu (TBK m. 66/III), İstanbul: Legal, 2016, s. 133.

[6] İ. Yılmaz Aslan: 6502 Sayılı Kanuna Göre Tüketici Hukuku, Bursa 2014, s.213

[7] Akın Ünal; Arif Kalkan: Türk Hukukunda Ürün Sorumluluğu Üzerine Olan ve Olması Gereken Hukuka Dair Genel Düşünceler, 2019, TAAD Sayı: 39, s.63

[8] Önder Canpolat: Üretici ve Sorumluluğu, Ankara Barosu Dergisi, 2013/2, s. 372

[9] TKHK m.4; m.11; m.30; m.35; m.56; m.58

[10] TKHK m.4

[11] Informatıon From European Unıon Instıtutıons, Bodıes, Offıces And Agencıes European Commıssıon Commıssıon Notıce: The Blue Guide on The Implementation of EU Products Rules 2016/C 272/01

[12] AB Genel Ürün Güvenliği Direktifi 2001/95/EC

[13] Ankara Barosu, Avukatlar İçin Tüketici Hukuku Rehberi, s.24