Facebook

Twitter

Copyright 2018 AloraNet.
Tüm hakları saklıdır.

(212) 219 19 24

Facebook

Twitter

Search

Menu

 

Ticaret Hukuku

Kolaylaştırılmış Düzene Göre Birleşme  

Birleşme, devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirketin paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir[1]. Birleşmede en az bir şirket tasfiyesiz sona erer. Birleşmeyle devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca şirketler bir şirketin diğerini devralmasıyla devralma şeklinde birleşilir veya yeni bir şirket içinde bir araya gelerek yani yeni kuruluş şeklinde birleşebilir[2]. Sermaye şirketleri için devralma yolu ile birleşme halinde devralan sermaye şirketi, devrolunan sermaye şirketinin oy hakkı veren bütün paylarına sahipse veya bir şirket ya da bir gerçek kişi yasa ya da sözleşme nedeniyle bağlı bulunan kişi grupları,...

Continue reading

Hukuk Genel Kurulu Kararı Işığında Tüzel Kişilik Perdesinin Çapraz Aralanması

Son dönemlerde yargı kararlarında kendine daha çok yer bulmaya başlayan ve öğretide uzun süredir tartışılan “tüzel kişilik perdesinin aralanması” teorisinin uygulama alanlarından biri olan “çapraz aralamaya” ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.07.2020 tarihli kararı[1] ile önemli değerlendirmelerde bulunmuştur. OLAY ÖZETİ: ♦ Asıl Davada Talep:   01.12.2011 tarihli asıl davada davacı banka, davalı Tekmar Mermer Madencilik San. Dış Tic. AŞ ile imzalanan ticari kredi sözleşmesi imzalandığını; ayrıca davalının, davacı ile dava dışı Derby Lastik Fabrikası AŞ arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu; hem davalı ile imzalanan hem de davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu ticari kredi sözleşmeleri gereği...

Continue reading

Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar

07.11.2013 tarihli Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“TKHK”) ticari reklamı geniş çerçevede tanımlayarak ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurular olduğunu belirlemiştir[1]. TKHK’a dayanılarak 10.01.2015 tarihinde çıkarılan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği (“Yönetmelik”) reklam veren, reklam ajansları, mecra kuruluşları ve reklamcılık ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile ticari uygulamada bulunanların uyması gereken ilkeleri belirleyerek Anayasanın devletin, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirleri alma ve...

Continue reading

Tasarruf Finansman Sistemine Yeni Düzen

Faizsiz ev ve taşıt edindirme faaliyetinde bulunan şirketlerin yasal denetim ve düzenleme kapsamına alınması amacıyla 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (”Kanun”) ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Teklifi (”Kanun Teklifi”) Türkiye Büyük Millet Meclisine (”TBMM”) sunuldu. Ülkemizde son dönemlerde, bireylerin bir topluluk halinde tasarrufa teşvik edilmesi ve belirli bir vade sonunda finansmana ulaşmaları amacıyla  konut ve taşıt gibi çeşitli varlıkların satın alınmasına olanak sağlayan, organizasyon ücreti karşılığında ve faizsiz olarak finansman hizmeti sunan özel şirketlerin sayısında oldukça önemli bir artış olmuştur . Bireylerin de dönüşümlü kredi tasarruf birliklerine benzer şekilde faaliyetlerini yürütmekte olan bu Tasarrufa Dayalı...

Continue reading

Ticaret Sicil İşlemlerinde İmza Beyannamesinin Fiziki Olarak Verilmesi Zorunluluğu Kaldırıldı

E-devlet, kamuya ait bilgilere ulaşılmasında ve vatandaşlara, işletmelere, kurum çalışanlarına, diğer birim ve kuruluşlara kamu hizmetlerinin sunulmasında teknolojinin ve özellikle de web tabanlı internet uygulamalarının kullanılması olarak tanımlanmaktadır[1]. Bu kapsamda bir devlet kurumu veya kuruluşu tarafından internetin bilgi paylaşımı amacıyla kullanılması, online olarak işlem yapılması ve hizmet sunulması yani yapılan herhangi bir işlemin, bilgi toplanması ve bilgi aktarımının temelde elektronik ortamda yapılması e-devletin bir unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. 03.02.2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[2] (7263 sayılı Kanun) da hem 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda (Elektronik İmza Kanunu) değişiklikler yaparak...

Continue reading

Hamiline Yazılı Pay Senetleri İçin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirim Zorunluluğu Getirildi

31.12.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7262 sayılı Kanun[1] ile Türk Ticaret Kanunu’nun hamiline yazılı pay senetlerini düzenleyen hükümlerinde hamiline yazılı pay senetleri sistemini değiştiren kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. İşbu çalışma ile hamiline yazılı pay senedi çıkaran halka kapalı anonim şirketler ve bu paylara sahip olan pay sahiplerine konunun önemi nedeni gözetilerek yapılan kapsamlı değişikliklerin yürürlük tarih olan 1 Nisan 2021’den[2] önce bilgi vermek amaçlanmaktadır. Hamiline Yazılı Pay Senetleri Çıkarılması  Bilindiği üzere, pay senetleri, şirket sermaye payını temsil etmek üzere çıkarılan ve kıymetli evrak özelliği taşıyan menkul kıymet niteliğindeki senetler[3] olarak kabul edilir ve anonim şirketler sermaye payını temsil etmek üzere nama veya...

Continue reading

Türk Deniz Hukukunda Gemilerin İhtiyati Haczi

Deniz Hukuku’nun ayrıntıları ile düzenlendiği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) Deniz Hukuku’nda cebri icraya ilişkin genel hüküm niteliğinde düzenlemeler içermektedir. TTK’da gemilere ilişkin tek geçici hukuki koruma tedbiri ise ihtiyati haciz olarak düzenlenmiştir[1]. Bununla birlikte, Türk hukuku için 25 Mart 2017’de yürürlüğe giren 6 Mayıs 1993 tarihli Gemiler Üzerindeki İmtiyazlar ve İpotekler Hakkınsa Milletlerarası Sözleşme ile 12 Mart 1999 tarihli Gemilerin İhtiyati Haczine İlişkin Milletlerarası Sözleşme[2] (1999 Cenevre Konvansiyonu) Anayasa’nın 90. Maddesi gereği yasa hükmü haline geldiğinden gemilerin ihtiyati haczi konusunda öncelikle işbu milletlerarası sözleşmeler göz önünde bulundurulacaktır[3]. 1999 Cenevre Konvansiyonu’nun uygulama alanı herhangi bir savaş gemisi, yardımcı savaş gemisi veya...

Continue reading

Tescilli Marka Hakkına Tecavüz

Günümüz dünyasında üretici ile tüketici arasında çok zaman fiziki bir bağ bulunmamakta, hatta genelde ürünün üreticisinin kimliği dahi bilinmemektedir. Ürün üzerindeki marka, tek başına, ürünün kaynağı ve kalitesi konusunda tüketici için yeterli bir referans oluşturmakta ve tüketiciler salt markaya dayalı olarak ürüne itibar etmektedir[1]. Ekonomik hayatın vazgeçilmez unsuru olan marka, her hukuk sistemine göre farklı tanımlanmakla birlikte en temel anlamıyla, bir ürünü veya hizmeti benzeri ürün veya hizmetlerden ayırt etmeye yarayan her tür işaret olarak tanımlanabilir[2]. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca ise marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan ve marka sahibine sağlanan...

Continue reading

Elektronik Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Bilgi Sistemi

I. KANUNİ DAYANAK 05.06.2003 yürürlük tarihli Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu kapsamında yabancı yatırımcıların haklarının korunması ile yatırım ve yatırımcı tanımlarında uluslararası standartlara uyulmasına, doğrudan yabancı yatırımların gerçekleştirilmesinde izin ve onay sisteminin bilgilendirme sistemine dönüştürülmesine ve tespit edilen politikalar yoluyla doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına ilişkin esaslar belirlenmiştir[1]. Burada özellikle uluslararası anlaşmalar ve özel kanun hükümleri tarafından aksi öngörülmedikçe; yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapılmasının serbest olması ve yabancı yatırımcının da yerli yatırımcı ile eşit muameleye tabi tutulması ile yabancı yatırımların artırılmasının amaçlandığı söylenebilir[2]. Bu kapsamda yabancı yatırımcı, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapan, yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler ile yurt dışında...

Continue reading

Tüketicilerin Elektronik Ticarette Korunması

E-ticaret yalnızca satıcı ve tüketici arasında yapılmayıp aynı zamanda birden çok satıcı veya birden çok tüketici arasında da yapılabiliyor da olsa, bu sorun en çok da bir alım-satım ilişkisinde zayıf taraf konumunda bulunan ve tüketici hukuku gereği belirli kanun ve yönetmeliklerle hakları güvence altına alınması gereken tüketicilerin korunmasını gerektirmektedir. Yukarıda bahsi geçen e-güvenin sağlanması açısından da tüketicinin korunduğunu bilmesi önemlidir. Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. E-ticaret için önem taşıyan elektronik tüketici sözleşmeleri “internet araçlarından biri vasıtasıyla akdedilen ve taraflardan birinin tüketici diğerinin ise satıcı veya sağlayıcı olduğu İnternet araçlarıyla akdedilmenin bünyesine uygun düştüğü ve...

Continue reading