Facebook

Twitter

Copyright 2018 AloraNet.
Tüm hakları saklıdır.

(212) 219 19 24

Facebook

Twitter

Search

Menu

 

Eylül 2020

Yabancı Unsurlu Satım Sözleşmelerinde Ayıptan Doğan Sorumluluk (CISG)

→ Uygulanacak Hukukun Belirlenmesi Milletlerarası ticaret, eşitlik, güven ve karşılıklı menfaat temelinde gelişmelidir. Milletlerarası mal satımına ilişkin sözleşmelere uygulanacak farklı sosyal, ekonomik ve hukuki sistemleri dikkate alacak yeknesak kuralların kabul edilmesi, milletlerarası ticarette hukuki engellerin kaldırılmasına yardımcı olacağı açıktır. Bu kapsamda yabancı unsurlu herhangi satım sözleşmelerine ilişkin sözleşmenin uygulanması veya yorumlanmasına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan önce sözleşmeye  uygulanacak hukukun tespiti gerekir. Aksi takdirde; taraflar arasındaki uyuşmazlığı sağlıklı olarak değerlendirmek mümkün olmadığı gibi değerlendirmede de uygulanacak hukuku tamamen yanlış nitelendirmek mümkündür. Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukukun belirlenmesinde ilk kaynağımız olan 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul...

Continue reading

Mülkiyet Hakkının Sınırlandırılması

Mülkiyet hakkı Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenmiş olan ve gerçek kişi/tüzel kişi veya Türk vatandaşı/yabancı ayrımı yapmaksızın herkese ekonomik değeri bulunan “şeyler” üzerinde egemenlik kurmalarını sağlayan mutlak bir haktır. Bu bağlamda fikri mülkiyet hakları, alacak hakları gibi ekonomik değer taşıyan diğer haklar da mülkiyet hakkının kapsamında olacaktır[1]. Mülkiyet hakkının temel bir insan hakkı olması nedeniyle, mülkiyet hakkının ihlal edilmesi herkesten beklenebilir ve hak sahibi de mülkiyet hakkını herkese karşı ileri sürebilir. Mülkiyet hakkının kapsamını; mülkiyet konusu nesnenin özelliklerine, müdahalenin kimden geldiğine, malike ve malike sağladığı haklar ile yüklediği ödevlere göre ayrı ayrı değerlendirmek gerekecekse de mülkiyet hakkının kişiye: maliki olduğu nesneyi kullanma,...

Continue reading

Tescilli Marka Hakkına Tecavüz

Günümüz dünyasında üretici ile tüketici arasında çok zaman fiziki bir bağ bulunmamakta, hatta genelde ürünün üreticisinin kimliği dahi bilinmemektedir. Ürün üzerindeki marka, tek başına, ürünün kaynağı ve kalitesi konusunda tüketici için yeterli bir referans oluşturmakta ve tüketiciler salt markaya dayalı olarak ürüne itibar etmektedir[1]. Ekonomik hayatın vazgeçilmez unsuru olan marka, her hukuk sistemine göre farklı tanımlanmakla birlikte en temel anlamıyla, bir ürünü veya hizmeti benzeri ürün veya hizmetlerden ayırt etmeye yarayan her tür işaret olarak tanımlanabilir[2]. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca ise marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan ve marka sahibine sağlanan...

Continue reading